Osman Kavala'nın Avukatları Gezi Davası Duruşması Sonrası Değerlendirme Yaptı

9 Ekim 2019 

Gezi Parkı olaylarına ilişkin 8 Ekim 2019 Salı günü İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava duruşmasında Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verildi. Kararın açıklanması sonrasında bugün Kavala’nın avukatları tarafından bilgilendirme ve değerlendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya Av. Köksal Bayraktar, Av. Deniz Tolga Aytöre ve Av. İlkan Koyuncu katıldı.

Av. Köksal Bayraktar, mahkeme başkanının üçüncü kez değiştiğini ifade ederek şunları söyledi: "Duruşmalardan önceki süreç farklı bir başkan tarafından yürütülüyordu. Silivri’de yapılan ilk duruşmada başkanın değiştiğini gördük. İkinci duruşmaya başkanlık yapan hakim Kavala için ara kararına tahliye edilmesi yönünde karar bildirmişti. Fakat üye iki hakim tahliyeye karşı çıktığı için Osman Kavala tahliye edilmedi. Daha sonra bu hakim de değişti ve bu kez üçüncü mahkeme başkanıyla karşılaştık.

Süreç içerisinde sadece kıdemli üye hakimin sabit kaldığını gördük. O da her duruşmada Kavala’nın tutukluluğuna devam edilmesi yönünde oy kullanan hakimdi. Dünkü duruşmada mahkeme başkanı iddianamedeki konu başlıklarını soru haline getirerek müvekkilimize yöneltti. Gezi olayları sırasında iletişimin denetlenmesi yönünde açık bir yüküm yokken, telefon konuşmalarını dinlemek yasal değilken iddianamede bu dinleme kayıtlarına yer verilmiş. Yasaya aykırı bu kayıtları mahkeme başkanı müvekkilimize yönetti. Bir avukat arkadaşımızın uyarısına rağmen mahkeme başkanı sorularına devam etti. Mahkeme Başkanı Kavala’ya ‘Sizi Amerikalılar, Almanlar gelip buluyor. Türkiye’de başka kişi kalmadı da size mi gelip soruyorlar’ şeklinde bir soru bile yöneltti. Bu sorunun somut delillerle ne alakası var?”

Bayraktar’dan sonra konuşan Av. Tolga Aytöre “Eğer bir davanın ilk günü siyasiler kalkıp konuşuyorsa, eğer sürekli başkan değişiyorsa, eğer tahliye isteyen hakim göreve atandıktan 15 gün sonra görevden alınıyorsa, bize kalkıp konuşacak bir şey kalmıyor” dedi.

Yaptıkları açıklamaların, duruşmalardaki tavırlarının, hukuki zemin içerisinde bir çözüm arayışı içerdiğini dile getiren Aytöre “Fakat bu dava böyle yürümüyor” dedi ve durumun hukuki boyutlar içerisinde açıklanamayacağını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Tutukluluk süresinin en başında yargılamaya inandığımızı yargılamadan umudumuz olduğunu söylemiştik. Şu an dava şöyle bir konuma geldi. 17-25 Aralık soruşturması kapsamında serbest bırakılanlar, delillerin hukuksuz şekilde toplanması nedeniyle bırakıldılar. O deliller şimdi Gezi Davasının dosyasında. Yasalar sahte delil toplamanın delil olarak değerlendirilemeyeceğini söylüyor. 17 -25 Aralık soruşturmasında imzası olan kişilerin topladıkları deliller Gezi iddianamesinin tamamını oluşturuyor. Tüm dosya yasadışı dinlemelerden ibaret.”

"Ya savcının 17-25 Aralık dosyasını tekrar açması lazım ya da bu davanın düşmesi. Burada bunlar delil derken diğer tarafta bunlar değildir demek en basit anlatımla ikiyüzlülüktür."

Av. İlkan Koyuncu üç farklı celsede üç farklı hakim beklemediklerini dile getirerek “Özellikle tahliye edilmesi gerektiğini söyleyen başkanın değişmesi son derece düşündürücü” diye konuştu. Koyuncu ayrıca Kavala’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvurusuna yakın zamanda ihlalle sonuçlanacak bir cevap geleceğini düşündüklerini dile getirdi.

Toplantıda söz alan Osman Kavala’nın eşi Prof. Ayşe Buğra "Çok zor iki sene yaşadık. Osman Kavala'nın 90 yaşında bir annesi var, o bekliyor. Eşimin gözaltına alındığı günden beri hukuki süreci bekleme taraftarı oldum. Hukuka inandım. Şimdi benim için bu davanın daha üzücü bir tarafı var. Artık Türkiye'de bağımsız yargıya, uluslararası hukuk normlarına olan güvenimi kaybettim. Yaşadığım şeyin ağırlığı da biraz bu yüzden" diye konuştu.