Görünen o ki; kendi “fıtrat”ımızca allayıp, pullayıp, pudralayıp, el aleme “adalet” diye pazarlamaya çalıştığımız bu bozuk düzenin ceremesini hep birlikte ya çekeceğiz, ya çekeceğiz... Kirvem!
Mıgırdiç Margosyan, 23 Şubat 2020
Oysa bugün gelinen noktada yürütmenin yargıya müdahalesini öyle kanıksadık ki, Kavala hakkında hiçbir delile dayanmaksızın yapılan tutuklamayı ve suçlamaları kaldıran beraat kararı hepimizi şaşırtırken, kısa sürede tekrardan başka gerekçeyle tutuklanması bizi beraat kararı kadar şaşırtmıyor.
Fatma Çelik, 23 Şubat 2020
Osman Kavala, hakkında üretilen komplo teorilerini ispatlamak için orasından burasından çekiştirilen, çarpıtılan delillerle suçlanıyor dört yıldır. Bu komplolara inanıp zamanında büyük laflar etmiş devlet büyükleri laflarının altında kalmasın diye de bir adamın yılları hoyratça harcanıyor.
Yıldıray Oğur, 22 Şubat 2020
Hâsılı Osman Bey daima güçlü duruyor ve bu adaletsizliğe boyun eğmiyor, demek ki neymiş aradan 60 yılda da geçse bu ülkede bazı iyi insanların başına halen benzer şeyler gelebiliyor ve hukuk tarihi, savcıları, hakimleri ve ‘manevraları’ değil bazı iyi insanların başına gelenleri anlatıyor.
Hürrem Sönmez, 22 Şubat 2020
Anayasanın “Mahkemelerin bağımsızlığı”nı düzenleyen 138. maddesini çöpe atalım gitsin. Şahsım Cumhuriyeti de “Benim kızdığım ve hedef gösterdiğim isimlerin tahliyesi zinhar yasaktır” diye bir kararname çıkarsın ve hâkimler o listeye bakarak karar versinler.
Miyase İlknur, 22 Şubat 2020
Bu yaşananlar ülkemizde yargının bağımsızlığı ve itibarı açısından hiç hoş şeyler değil. Yazık güzel ülkemize, çok yazık!
Deniz Zeyrek, 22 Şubat 2020
Ne Anayasa Mahkemesi ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne de vicdanına göre karar veren hakimler sizi koruyabilir deniyor. Hukuk katlediliyor, hukuk işkence görüyor, hukuk can çekişiyor ve ADALET ÖLÜYOR.
Talat Kırış, 21 Şubat 2020
Bana göre açık olan şey, Gezi’nin ardındaki kişi olarak yargılanan baş aktörün aynı zamanda 15 Temmuz’dan sorumlu sayılmaya çalışılmasının Gezi direnişini darbe girişiminin öncülü olarak kabul ettirme stratejisinin bir hamlesi olduğu.
Nur Betül Çelik, 21 Şubat 2020
Belki Erdoğan bu yolla Türkiye’de sivil toplumun kendi iradesi dışında güçlenmesini caydırmak istiyor. Ama bu durum artık sadece Kavala ve sivil toplum hareketini değil, yargının kalan itibarını ve Türkiye’yi yaralayan bir hal almaya başladı.
Murat Yetkin, 21 Şubat 2020
Şimdi deniyor ki: "Ey Osman Kavala sen 15 Temmuz FETÖ darbesini destekledin!" Ayıptır. Yazıktır. Günahtır. Ve büyük siyasi-hukuki rezalettir.
Soner Yalçın, 21 Şubat 2020
Televizyon yayınlarında kimi en yandaş, marka olmuş kimliklerin ağızlarından bile, bu yaşananların içlerine sindirilebildiği izlenimini alamıyorum. Yargıçlar arasındaki çelişkili uçurum kararları, ötesinde alenen istenmeyen kararları vermiş yargıçları hemen hedef alan sorgulamaları savunamıyorlar bile.
Şükran Soner, 21 Şubat 2020
Bir gerçeği ifade etmek gerekiyor ki, son dönemde yargı eliyle ağır hukuk ihlallerinin icra edildiği bir Türkiye görüntüsü oluşmuş bulunuyor. Kavala davası bu konuda en ibret verici örneklerden birisidir.
Mehmet Ocaktan, 21 Şubat 2020
Türkiye’de bağımsız yargı yok. Yargıyı içi karıştırılmış ve kimi yerlerde kendi başına bağımsız feodaliteler oluşturulmuş hale getirmiş bir siyasi sistem var.
Ali Sirmen, 21 Şubat 2020
Siyasetin adalet sınavından geçmesinin de ekonomide istikrarlı büyümesinin de yolu hukuktur. Kuvvetler ayrılığına dayalı demokratik hukuk devleti olduğu konusunda dünyaya inandırıcı bir kanaat vermedikçe ekonomide de dış politikada da sorunları çözmek zordur.
Taha Akyol, 21 Şubat 2020
Vergilerimizle yapılmış devasa adliye saraylarında verilmiş gibi görünen bu kararların ortaya çıkardığı tabloya işkence demek yanlış olmayacaktır. İşkence çeşit çeşittir.
Çiğdem Toker, 21 Şubat 2020
Sayfa : 21, Toplam Sayfa : 42
Tweets by FreeOsmanKavala